DOLAR

42,5354$% 0.07

EURO

49,5729% -0.06

STERLİN

56,7693£% -0.04

GRAM ALTIN

5.745,37%-0,12

BİTCOİN

3812601฿%-2.51841

ETHEREUM

129184Ξ%-3.74715

Sabah Vakti a 02:00
İstanbul KAPALI 15°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Emre Yasin Hoş

Emre Yasin Hoş

19 Eylül 2025 Cuma

90’ lardan günümüze zamanın iz bırakamadığı bir ses… Pınar Aylin

2

BEĞENDİM

ABONE OL

Ropörtaj Emre Yasin Hoş

Pınar Aylin, 90’ların altın döneminden bugüne uzanan müzik yolculuğunda sadece bir sanatçı değil; bir hikâye anlatıcısı, bir dönem ruhunun sesi. Şarkılarıyla büyüyen kuşaklar bugün hâlâ onun melodileriyle aynı duyguları yaşıyor. Peki yılların sanatçısı olmak nasıl bir his? Pınar Aylin, Perde Arkası’nda hem geçmişini hem bugününü hem de yarına dair umutlarını samimiyetle anlattı.


– 90’lar popunun altın çağında yıldız oldunuz. O dönemin enerjisini tek bir cümleyle nasıl tanımlarsınız?

Yoğun ve tutkuluw.

– Kariyerinizde “İyi ki yapmışım” dediğiniz en unutulmaz an nedir?

İyi ki cesaret etmişim….
22 yaşında bir genç kız olarak
tek başıma İzmirden İstanbul’a gitmek ve sektörün içinde tertemiz varolmak için.

– Zamansız bir sanatçı olarak, bugün hâlâ dillerde olan şarkılarınızı dinlediğinizde sizde nasıl bir his uyanıyor?

Teşekkür ederim. 90ların Z kuşağı tarafından da keşfedilmesi beni çok sevindiriyor… Gerçek eserlerin anlam ve duygusu onları da etkiliyor ve dijitalle birlikte kaybedilen gerçeklik ve samimiyeti bence yerine koyuyor. Ve bu his çok kıymetli.

– Müziğin bugünkü haliyle ilk çıkış yaptığınız yıllar arasındaki farkı sizi nasıl etkiledi? Bu değişime nasıl adapte oldunuz?

Pek adapte olduğum söylenemez… Hala single yapmayı tercih etmiyorum, introsuz şarkıları sevmiyorum ve hala dolu dolu albüm yapmadan tatmin olmayacağımı biliyorum.

– Hiç “Artık bitti” dediğiniz, sahneden uzak kalmak istediğiniz bir an oldu mu? Sizi tekrar döndüren şey neydi?

Evet İstanbul’dan Çeşme’ye yerleşme kararı aldığım dönem bunu yaşadım ama asla ‘bıraktım’ demedim… Sadece yeniden onun geleceğini bilerek kendimi sanatın başka alanına, yazmaya verdim.
İlk romanım Peri Masalı “21” o dönem çıktı. Devamı da gelecek inşallah.

– Pınar Aylin’in sahnedeki enerjisi ile evdeki Pınar Aylin arasında nasıl bir fark var?

Sahne bir oyun alanı benim için. En çok keyif aldığım yer. Ve sanırım bu enerji karşıya da geçiyor ve iki buçuk saat benzersiz bir yolculuğa çıkıyoruz. Evdeki Pınar da hayatı bir oyun alanı olarak görüyor ve genelde kendini yüksek hissettirecek şeylerle ilgileniyor.

– Yeni nesil sanatçılara tek bir öğüt verme şansınız olsa ne söylersiniz?

Sadece kendileri olsunlar…

– Bugün yeniden bir albüm yapsanız, hangi duygular ya da temalar ön planda olurdu?

Ruha dokunan şarkılar olur çünkü nitelik her zaman nicelikten öncelikli benim için.

– Zamansız olmak sizce bir şans mı, yoksa verdiğiniz mücadelelerin bir sonucu mu?

8 albüm ve 30 sene… Hiç bir şey öylesine olmuyor bu hayatta. Ne mutlu ki çok güzel bir dönemde ardı ardına üretebilmiş, yaşamıma ve yaşamlara değer katabilmişim. Bundan sonraki hedefler hayata katkı sağlamak adına daha büyük projeler ve gerçek sanata dair üretimler…
İnşallah daha çok yüreğe dokunmaya devam ederim.

Devamını Oku

“Maksim’de Sahne Alırken Halıya Takıldım, Uçarak İlerlerken Fahrettin Aslan Tam Karşımdaydı!”

“Maksim’de Sahne Alırken Halıya Takıldım, Uçarak İlerlerken Fahrettin Aslan Tam Karşımdaydı!”
2

BEĞENDİM

ABONE OL

Perde Arkası’nda konuğumuz Zeynep Mansur

Yıllardır show dünyasındaki yerini titizlikle korumuş zarif , güzel bir yıldız sorulamızı cevaplıyor

Sahnede yerini hep koruyorsun, bu strateji mi yoksa doğal mı?

İşimi çok seviyorum. Disiplinliyim ve çalışkanım; 17 yaşından beri şarkı söylüyorum. Sevgiyle yaptığınız iş zaten yolunu açıyor.

Evde de sahnedeki gibi mi görünüyorsun?

Hayır, evde daha sadeyim. Bakımlıyım ama sahnedeki kadar şık değilim.

Sahne öncesi ritüelin var mı?

Mutlaka dua ederim. Saç ve makyaj işini profesyonel ekibim hallediyor; ekstra bir şey yapmama gerek yok.

Unutamadığın sahne anın?

Maksim’de sahne alırken halıya ayağım takıldı ve birkaç adım uçarak ilerledim. Düşmedim ama o an tam karşımda Fahrettin Aslan oturuyordu, inanılmaz gerilmiştim! Hâlâ gülüyorum o anı hatırlayınca.

Sosyal medyada en komik mesaj?

Çok değişik mesajlar geliyor. Özelden bakmıyorum ama fotoğraflarımın altındaki yorumlar bazen gerçekten komik olabiliyor.

Aşk hayatın?

Çok şanslı olduğumu söyleyemem. Hâlâ hayatımın aşkıyla karşılaşmadım.

Evlenmeyi veya çocuk sahibi olmayı düşünüyor musun?

Çocukları çok severim ama doğru kişi henüz çıkmadı. Kısmet olursa isterim.

Kariyerinde ilham aldığın kişi?

Ajda Pekkan’ı Eurovision’da izlediğim an… “Ben de böyle olacağım” dedim kendi kendime.

Hayatın tek manşeti ne olurdu?

“Çalışmak.” Hayatım boyunca yaptığım tek şey bu oldu. Seviyorum ama kendime daha fazla zaman ayırabilirdim.

Seni engellemeye çalışanlar oldu mu?

Oldu ama onlardan uzak durdum. İyilik her zaman karşına çıkıyor; ben de yoluma böyle devam ediyorum.

Asla sahneyi paylaşmam dediğin biri var mı?

Hayır, yok. Kimsenin ekmeğiyle oynamam. İş başkadır, özel durumlar farklıdır.

Özel Ropörtaj – Emre Yasin Hoş @ucankargacopyright

Devamını Oku

“Tania Kofinioti ile Moda, İlham ve Gerçek Benliğini Yaşamak Üzerine”

“Tania Kofinioti ile Moda, İlham ve Gerçek Benliğini Yaşamak Üzerine”
4

BEĞENDİM

ABONE OL

Özel Ropörtaj – Emre Yasin Hoş

Kraliçe Taçlı İnflüzer Tania Kofinioti: Moda Tutkusu ve İlham Verici Hayatı

Yunanistan’ın moda ve influencer dünyasının parlayan isimlerinden Tania Kofinioti, enerjisi, yaratıcılığı ve pozitif duruşuyla binlerce kişiye ilham veriyor. Star GS Hellas 2014 tacını kazandıktan sonra uluslararası yarışmalarda ülkesini temsil eden Tania, My Style Rocks programıyla sosyal medyada da geniş kitlelere ulaştı. Modayı ve yaşamı tutkuyla seven Tania, “kadın bedenine sıkışmış bir çocuk” olarak tanımlanıyor; eğlenceyi, yaratıcılığı ve samimiyeti her zaman ön planda tutuyor. Bu röportajda, moda yolculuğunu, ilham veren deneyimlerini ve gerçek hayata dair değerlerini Tania’nın kendi sözlerinden keşfedeceksiniz.

1. Seni kendi cümlelerinle tanısak, Tania Kofinioti kimdir?

Tania, modayı çok seven, sade bir insandır. İnsanlar onu sık sık “kadın bedenine sıkışmış bir çocuk” olarak tanımlar, çünkü lunaparklara gitmekten, eğlenceli aktivitelerden ve çizgi film izlemekten büyük keyif alır. Aynı zamanda gerektiğinde kadınsılığını ve profesyonelliğini en doğru şekilde ortaya koymayı bilir. Hayata, insanlara ve hayvanlara büyük bir sevgi besler ve her gününün deneyimlerle, yaratıcılıkla ve pozitif enerjiyle dolu olmasını ister.

2. Modellik ve influencerlık kariyerin nasıl başladı? Seni bu yola iten şey neydi?

Kariyerim yıllar önce Girit’te bir giyim mağazası için yaptığım fotoğraf çekimiyle başladı. Daha sonra moda defileleri düzenleyen bir kadın beni fark etti ve sonunda Star GS Hellas menajerimle tanıştım. Atina’ya taşındım, Star GS Hellas 2014 tacını kazandım ve Yunanistan’ı uluslararası yarışmalarda temsil ettim, orada da dereceler elde ettim. Daha sonra Suudi Arabistan’da kabin memuru olarak çalıştıktan sonra My Style Rocks programına katıldım. Bu deneyim bana moda fikirlerimi dünyayla paylaşma ilhamı verdi. Böylece influencer olarak yolculuğum başladı.

3. “Eurogames” gibi TV projelerinde yer almak nasıldı? Sana nasıl bir deneyim kattı?

Macera, keşif ve oyun tutkunu biriyim ve Eurogames gerçekten hepsini bir arada sundu. Kahkahalar, yaratıcılık ve takım ruhu dolu bir deneyimdi. Grup aktivitelerine katılmayı çok seviyorum, bu yüzden teklif geldiğinde hiç düşünmeden kabul ettim. Hayatımda bir kere yaşanabilecek bir deneyimdi ve umarım ileride buna benzer fırsatlar yine karşıma çıkar.

3. “Eurogames” gibi TV projelerinde yer almak nasıldı? Sana nasıl bir deneyim kattı?

Macera, keşif ve oyun tutkunu biriyim ve Eurogames gerçekten hepsini bir arada sundu. Kahkahalar, yaratıcılık ve takım ruhu dolu bir deneyimdi. Grup aktivitelerine katılmayı çok seviyorum, bu yüzden teklif geldiğinde hiç düşünmeden kabul ettim. Hayatımda bir kere yaşanabilecek bir deneyimdi ve umarım ileride buna benzer fırsatlar yine karşıma çıkar.

4. Sosyal medyada binlerce kişiye ilham oluyorsun. Takipçilerinle ilişkin nasıl?

Takipçilerimle sanki özel bir ekip oluşturduk. Ben fikirlerimi paylaşıyorum, onlar da kendi fikirlerini paylaşıyor ve birbirimize arkadaş gibi destek oluyoruz. Onların sevgisi ve önerileri benim için çok değerli. Benim için sosyal medya, bir mağaza işletmek gibi—onu her gün “açmalısınız” ki insanlar her zaman aktif ve samimi bir yer bulabilsin.

5. Lüks yaşam ve moda paylaşımların çok ilgi görüyor. Ama senin için “lüks” kelimesi ne ifade ediyor?

Lüks, kişiden kişiye değişebilen bir kavramdır. Benim için hayata şükretmek ve biraz daha fazlasını deneyimleyebilmek demektir. Ama aynı zamanda lüksün ulaşılabilir olması gerektiğine inanıyorum. Şık bir görünüm her zaman pahalı olmak zorunda değil; doğru kombinleri yapmayı bilirseniz uygun fiyatlı parçalarla da mükemmel bir tarz yaratabilirsiniz. Sayfam aracılığıyla vermek istediğim mesaj tam olarak bu: herkes için ulaşılabilir lüks.

6. Kameraların arkasında, Tania’nın günlük hayatında olmazsa olmazı nedir?

Kameraların arkasında aslında içi çocuk dolu biriyim; oyun oynamak, çizgi film izlemek ve yaratıcı zaman geçirmek beni mutlu ediyor. Yaratıcılık olmadan geçen her günü kayıp olarak görüyorum çünkü enerji doluyum ve her zaman üretmeye hevesliyim

7. Kadın olarak moda ve influencer dünyasında karşılaştığın en büyük zorluk ne oldu?

Şükürler olsun ki şimdiye kadar büyük bir zorlukla karşılaşmadım. Bence kendi değerlerinize sadık kalırsanız, özgüven ve özsaygıya sahip olursanız zorluklar ya hiç ortaya çıkmaz ya da kolayca aşılır. Önemli olan kendi değerinizi küçümsememek ve başkalarıyla kıyaslamamaktır, çünkü herkes kendi yolunda eşsizdir.

8. Yunanistan’da moda ve influencer dünyasını nasıl değerlendiriyorsun? Uluslararası sahneyle kıyasladığında neler söylersin?

Yurtdışında işler genellikle daha büyük, daha yaratıcı ve çok daha iyi ödüllendiriliyor. Yunanistan’da temel iyi olsa da, modellik ve sosyal medya fırsatları daha sınırlı ve eskisi kadar kazançlı değil. Ne yazık ki, düşük kaliteli iş birliklerinin artması, tutkuyla çalışan ve yaratıcı olan bizlerin gölgede kalmasına yol açabiliyor.

9. Önümüzdeki dönemde seni hangi projelerde göreceğiz?

Bu yıl değerlendirdiğim birkaç teklif var. Kesin olan bir planım ise bu kış kendi projemi başlatmak—ilk etapta küçük bir yatırım olacak, ama sevgi ve emekle büyüyecek. Her yeni gün yeni fırsatlar getiriyor ve bunun beni nereye götüreceğini görmek için sabırsızlanıyorum.

Devamını Oku

Duayen Organizatör Sektör’ün Eşsiz Hazinesi Atilla Kalpakaslan! Perde Arkası’nın Sorularını Cevapladı !!! ucankarga.com.tr

Duayen Organizatör Sektör’ün Eşsiz Hazinesi             Atilla Kalpakaslan!     Perde Arkası’nın Sorularını Cevapladı !!! ucankarga.com.tr
3

BEĞENDİM

ABONE OL

Röoırtaj / Emre Yasin Hoş

Bu hafta, perde  arkasında sahne ışıklarının ardındaki büyüyü yaratan, organizasyon dünyasında adını altın harflerle  yazdırmış  çok  özel bir ismi ağırlıyoruz.  Yılların deneyimi, kusursuz vizyonu ve tükenmeyen  enerjisiyle, organizasyon mesleğinin duayeni Atilla Kalpakaslan !

1. Organizatörlük mesleğine  ne zaman ve nasıl adım attınız?

     1979 yılında öncesi 1 yıllık Mankenlik yaptıktan sonra İtalyan bir Hocadan Koreografi Dersleri aldıktan sonra önce o zamanki koşullara göre VİZYON MANKEN ve FOTOMODEL AJANSI’nı kurupTürkiye’de yapılan Tek düze Expozisyon Defilelerine Şovlar ve Koreografiler eklemek içim başladım.

2. Bir organizasyonda sizin için en önemli detay hangisidir?

     Organizasyonda tüm Detaylar çok önemlidir küçük dediğiniz bir Detay büyük aksaklıklara yol açar.

3. Yaptığınız en ilginç ya da unutulmaz organizasyon hangisiydi?

      Uluslararsı Organizasyonlar hep unutulmaz olmuştur. En Unutulmazı ise 2007 Yılında Suriname’de

    gerçekleştirdiğim sahibi olduğum MISS EUROPEN UNION BEAUTY CONTEST YARIŞMASI 

     kampında Tüm ekiple küçük uçaklarla Yağmur Ormanlarına gidişimizdi.

4. Sektörde karşılaştığınız en büyük zorluk ne oldu ve bunu nasıl aştınız?

     2000 yıllar ve sonrası RTÜK tarafından Defile veya Tanıtım Organizasyonlardaki Firma Logosuna 

      getirdikleri Buzlama yasağı Mankenlik ve Moda Dünyasına getirdiği sıkıntıdır.

5. Sizi motive eden, işinizi severek yapmanızı sağlayan şey nedir?

     Yaptığın işi severek yaparsan sonunda gelen başarıdır.

6. Bu meslek sizi maddi olarak tatmin ediyor mu? Gençlere tavsiyeeder misiniz?

     46 Yıldır aynı işi yapıyorum başka hiçbir iş yapmadım tabiki Gençlere Tavsiye ederim.

7. Hayalini kurup en çok yapmak istediğiniz bir organizasyon var mı? Ya da 

     gerçekleştirdiyseniz bu hangisiydi?

     Miami Ocean Drive Caddesi Parkında bir Türk Moda ve Müzik Haftası yapmak

9. Mesleğinizin sizden alıp götürdüğü ve size kattığı şeyler neler?

     Yaptığım tüm Organizasyonları severek aynı disiplinle yaptım o nedenle benden aldığı hiçbir 

     olumsuzluk olmadı..Her Organizasyon bana Tecrübe kattı…

10. En başa dönseniz tekrar aynı mesleği yapar ve sanat camiasının içinde yer alır mıydınız?

     Hiç düşünmeden aynı zamanda aynı işimi yapmak isterdim..

11. Birlikte çalışmaktan en keyif aldığınız ünlü kimdir?

     Hülya Avşar, Petek Dinçöz, Demet Akalın, Merve İldeniz, Begüm Özbek, Atilla Saral, Engin Koç, 

     Yusuf Azuz, Tamer Karadğlı, Coşkun Sabah, Yılmaz Morgül gibi

12. Hayatınız bir manşet olsaydı bu ne olurdu?

     46 Yılda Türkiye’ye Organizasyon konusunda VİZYON kattı…

Beni Kırmayıp Zaman Ayıran Üstadıma Sonsuz Teşekkürler .

Ucankarga.com.tr copyright

Devamını Oku

Perde Arkası’nın İlk Konuğu Ünlülerin Fotoğrafçısı Ve Çok Daha Fazlası, Halil Güzel !

Perde Arkası’nın İlk Konuğu Ünlülerin Fotoğrafçısı Ve Çok Daha Fazlası, Halil Güzel !
3

BEĞENDİM

ABONE OL

PERDE ARKASI

Hazırlayan: Emre Yasin Hoş

Fotoğraf sanatçısı Halil Güzel, yıllarca ünlü isimlerin en güzel anlarını kareledi. Işığın nereden gelmesi gerektiğini, yüzün hangi açıdan en iyi parlayacağını en iyi bilen isimlerin başında geliyor.

Şimdi ise sahne arkasından çıkıyor ve yapımcı koltuğunda yepyeni bir hikâyenin başrolüne geçiyor.

Ve Halil Güzel’in Perde Arkası…

PERDE ARKASI

Hazırlayan: Emre Yasin Hoş

Fotoğraf sanatçısı Halil Güzel, yıllarca ünlü isimlerin en güzel anlarını kareledi. Işığın nereden gelmesi gerektiğini, yüzün hangi açıdan en iyi parlayacağını en iyi bilen isimlerin başında geliyor.

Şimdi ise sahne arkasından çıkıyor ve yapımcı koltuğunda yepyeni bir hikâyenin başrolüne geçiyor.

Ve Halil Güzel’in Perde Arkası…

1. Gerçekten yetenekli olduğun için mi buradasın, yoksa doğru insanlara “yakın” olmak mı seni öne taşıdı?

Yetenek olmadan bir şeyleri başarmak çok zor. Tabii ki öncelik yetenek. Ama doğru insanlarla, doğru zamanda ve doğru yerde olduğunuzda bu süreç daha da hızlanıyor. O yüzden ikisine de eşit puan vermek istiyorum.

2. Bugün sahip oldukların, başkalarının kayıplarına sebep olmuş olabilir mi?

Muhakkak öyledir. Ama bunun kötü tarafından değil, iyi tarafından böyle olduğunu düşünüyorum. Sonuç olarak bugün benim sahip olduklarım başkasının olabilirdi. Nesiller değişiyor, konumlar değişiyor… Bugün benim sahip olduklarım, yarın bir başkasının olabilir. Bu yüzden evet, sahip olduklarım başkalarının kayıplarına sebep olmuş olabilir.

3. En güzel kareyi yakaladıktan sonra kendinle baş başa kaldığında ne düşünüyorsun?

En güzel kareyi yakaladığımı düşündüğümde her şeyden önce muhteşem bir haz, mutluluk ve rahatlama hissine sahip oluyorum. Kendimle gurur duyuyorum ve şükrediyorum.

4. Sette “artık yeter” dediğin, seni en çok zorlayan ünlü kimdi?

Bu çok tuzak bir soru yalnız… “Artık yeter” demem ama tabii ki çok zorlandığım ünlüler olmuştur. Fakat işimi çok sevdiğim için hiçbir zaman şikâyet etmiyorum. Özellikle bir isim şu anda aklıma gelmedi.

5. “Asla çalışmam” dediğin bir isim var mı?

Evet, çok değil fakat birkaç isim var.

6. Başarıyı mı daha çok seviyorsun, yoksa sahneye hükmetmeyi mi?

Tabii ki başarıyı daha çok seviyorum. Bir şeylere hükmetmek geçici bir tatmin ama başarı kalıcı. O yüzden her zaman başarıyı daha çok seviyorum ve seçiyorum.

7. Kendinle yalnız kaldığında gerçekten hoşlandığın biri misin?

Eğer soruyu doğru anladıysam, kendimden mutlu olup olmadığımı soruyorsan; evet, kendimden gayet mutluyum. Her şey istediğim gibi. Tabii ki gelişime ve farkındalığa her zaman açığız. Bunlar bizde bir şeyleri tetikleyip harekete geçiriyor. Ama genel olarak kendimden mutluyum.

8. Bu camianın senden çaldığı şey ne?

“Çalmak” değil de, götürdüğü şeyler evet var. Her şeyden önce daha sosyal ve standart şeyler ilgimi çekmiyor. Psikolojik olarak bazen fazlaca yorgun ve tükenmiş hissedebiliyorum. Ve tabii ki biraz da güven problemi yaşıyorum sanırım.

9. “Asla affetmem” dediğin bir olay yaşadın mı? Yaşadıysan bunu kim yaptı?

Evet, yaşadım. Bunu kimin yaptığını söylemek istemiyorum ama böyle bir olay yaşadım.

10. Bir skandalla gündeme gelsen, ne olurdu?

Hande Ataizi gibi tuvalet camında magazincilere yakalanmak gibi bir şey olurdu.

11. Bugüne kadar, farkında olmadan bile olsa taklit ettiğin biri oldu mu ? Evet ise kim ?

“Taklitler aslını yaşatır.” Kimseyi taklit etmek istemem ama esinlenme, örnek alma tabii ki olur. Böyle isimler oldu. Mert Alaş diyebilirim.

12. Kendinle ilgili insanların bilmesini istemediğin ama şimdi itiraf edebileceğin bir şey var mı?

Bazen çok sağlıksız yaşıyorum, bu olabilir. İtiraf edebileceğim bir şey şu an için aklıma gelmiyor ama zaten genel olarak her şeyini ortada yaşayan biriyim.

13. Hayatın bir manşet olsa, ne olurdu?

Hayatım bir manşet olsa, bu bir başarı manşeti olurdu. Türkiye’yi dünyada temsil edebileceğim bir başlık olurdu: Dünyayı kadrajına aldı, Türkiye’yi zirveye taşıdı.”

14 Bugüne kadar çektiğini düşündüğün en güzel kare hangisi ? Bizimle paylaşırmısın.

Uçankarga Copyright / Emre Yasin Hoş

Devamını Oku